GGM(Geri Gönderme Merkezi)
Göç İdaresi, Geri Gönderme Merkezlerini,
“İdari gözetim altına alınan yabancıların barındırılmaları ve kontrol altında tutulmaları amacıyla kurulan ve doğrudan işletilen veya kamu kurum ve kuruluşlarıyla, Türkiye Kızılay Derneği veya kamu yararına çalışan derneklerden göç alanında uzmanlığı bulunanlarla protokol yapılarak işlettirilen merkezler”
olarak tanımlamaktadır.

6458 sayılı yabancılar ve uluslararası koruma kanunu kapsamında, idari gözetim altına alınan yabancıların kontrol altında tutulmaları ve barındırılmalarının sağlanması amacıyla oluşturulmuş birimlere Geri Gönderme Merkezi denilmektedir. Bu merkezlerde Türkiye’de kalış hakkı bulunmayanlar ve ülkesine geri gönderilecek kişilerden haklarında idari gözetim kararı verilenler tutulmaktadır.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce işletilen 24 adet geri gönderme merkezi ve 2 adet geçici geri gönderme merkezi bulunmaktadır.
Genel Müdürlük verilerine göre GGM’lerin Toplam kapasitesi 15.676 kişidir.


Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMYK) neredeyse bütün yetkilerini Türkiye’de Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bırakmış oluğundan GGM’ler de uluslararası denetimin dışında kalmıştır denebilir. Dolayısıyla kötü muamele, işkence, geri göndermeye “ikna etme”, hastalık ve salgın gibi bir çok şikayet gündeme gelmektedir.
GGM’lerin doluluk oranı ve merkezi birimlerde bulunan yabancıların hangi şartlarda burada tutuldukları gibi önemli konularda kamuoyuna bir açıklama yapılmamaktadır. Bilinen şudur ki; kapasitenin üzerinde yabancı bu merkezlerde tutulmaktadır. Bu durumda geri gönderme merkezlerinin şikayetlerin merkezi haline gelmesi de kaçınılmaz olmuştur.
Öte yandan
“6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 58’inci maddesine göre “İdari gözetime alınan yabancılar, geri gönderme merkezlerinde tutulurlar.”
Yabancıların idari gözetim altına alınmasının çeşitli nedenleri olsa da baştaki neden yabancı hakkında verilen G-87 (genel güvenlik) tahdit kodudur. Bu kodun uygulanmasında yapılan işlemlerin hukuka uygunluğu ise tartışmalıdır. Bu konuda karşılaşılan örneklerden görüleceği üzere yetersiz delillerle işlem yapılmakta ve yabancı istihbarat örgütlerinden alınan bilgiler kontrol edilmemektedir. İnsanlar hakkında bu çerçevede kod konulmakta ve idari gözetim kararları uygulanmaktadır. “
Sonuç olarak “GGM’lerin kapasitesi ve şartları konusunda şeffaf, sivil toplumun denetlemesine açık bir tutum geliştirilmesini” temenni ederiz.
Yoruma kapalı.